Ege;üçüncü jeolojik zamanın sonunda yerkabuğunun kırılıp çökmesiyle oluşmuş bir denizdir.Bugün varolan adaların tümü o dönemdeki tektonik hareketlerin sonucunda oluşmuştur.Bugünkü Ege'yi oluşturan sular, Akdeniz 'le çok farklı bir yapısal özellik göstermez.
Tuzluluk oranı çok küçük farklılıktadır.İklim kuzeye çıkıldıkça yaz mevsiminin biraz daha kısa sürmesi dışında hemen hemen aynıdır.
Gökçeada'da bulunan balık fosilleri bugünkü Öğretmen Lisesi inşaatı sırasında yemekhane binasının temel hafriyatında patlatılmış dinamit sonucu ortalığa saçılan yüzlerce fosil plakalarından elde edilmiştir. İnşaat denizden 30 m. yukarıda ve 4.5 km. içeride yapılmıştır (1965).
Bir diğer fosil olan istiridye KESİKTAŞ(ARAŞA)[429 m.] tepesinde , doruğa yakın bir yerde oluşmuş bir dereciğin yatağında bulunmuştur (1966)
Gökçeada jeolojik yönden Trakya'nın güney kıyılarının devamıdır ve O'nu Trakya'dan ayıran denizin dip uzantılarının volkanik bir yükseltisidir
Genellikle Gelibolu Yarımadası ve Limni ile arasındaki deniz ,sığ olmakla
birlikte ,Semendirek Adası ile arasındaki bölüm oldukça derindir.
Alman arkeolog A.Couzo "Trakya Denizi Adaları'na Yolculuk" (Hannover -1860) adlı incelemesinde Aydıncık(Kefaloz) ile bugün en doğuda bulunan tepenin (eski kaynaklara göre RU tepesi) çok önceden birbirinden ayrı olduğunu ve zamanla biriken kumlarla adaya bitiştiğini ve bugünkü Tuzgölü'nün oluştuğunu ileri sürer.
***Tarih bölümündeki yazılar EROL SAYGI 'nın "Gökçeada - Imbroz" dergisinden alınmıştır.***